-
1 yazılı
-
2 yazılı çıktı
inform Ausdruck m -
3 hamile yazılı çek
-
4 aşağı
1. subst untere(r) Teil; unter-; Ware minderwertig; Wert niedrig, gering; nieder- (Pflanzen, Tiere);aşağı almak unterwerfen, umstürzen;aşağı görmek jemanden verachten; unterschätzen;-den aşağı kal(ma)mak (nicht) nachstehen D;aşağı yukarı mehr oder weniger, ungefähr; rauf und runter; hin und her;Ahmet aşağı, Ahmet yukarı Ahmet hin und Ahmet her; immer nur Ahmet;aşağıda unten;aşağıda adları yazılı eserler weiter unten ( oder nachstehend) aufgeführte Werke;aşağıda belirtilen unten genannt;aşağıda imza eden (der oder die) Unterzeichnete;aşağıdaki unten stehend;aşağıdan von unten her;aşağı(ya) nach unten, abwärts2. Ortssubstantiv -in aşağısında unterhalb G;-in aşağısından unter D her(vor);-in aşağısına unter A -
5 el
el1 Hand f; Vorderfuß m; eine Partie f Schach usw, ein Spiel n; beim Schachspiel z.B. Zug m; Reihe f; fig Vermittlung f; Gewalt f;el altında olmak etwas griffbereit haben;el altından heimlich;-e el atmak die Hand ausstrecken, greifen nach; jemanden streng halten; sich interessiert zeigen (an D);el ayak alle (Menschen);el ayası Handteller m;el bağlamak die Hände ehrerbietig übereinanderlegen;el bende (oyunu) Art Haschespiel n;şimdi el bende! jetzt komme ich (an die Reihe);el çabukluğu Handfertigkeit f; fig Gerissenheit f;el çantası Handtasche f;el çırpmak in die Hände klatschen;el değmeden hazırlanmış maschinell (und hygienisch) hergestellt;el değmemiş ungebraucht;el ele vermek sich die Hände reichen;el emeği manuelle Arbeit; handgearbeitet; Lohn m;el erimi in Reichweite;el freni Handbremse f;el işi Handarbeit f;el katmak sich einmischen; eingreifen;-e el koymak sich einer Sache (G) annehmen; fig in die Hand nehmen (A); beschlagnahmen; sich (D) etwas aneignen;el sanatları Kunstgewerbe n;el sıkmak jemandem die Hand drücken;el sokmak sich einmischen;el topu Handball m;-e el vermek jemandem behilflich sein;el vurmak in die Hände klatschen (um jemanden zu rufen);el vurmamak keinen Finger rühren;el yazılı handgeschrieben;el yazısı allg Handschrift f (a Gegenstand), Manuskript n;el yazması Handschrift f; handgeschrieben;el yordamıyla durch Tasten;elde beim Rechnen: elde var beş … fünf im Sinn;elde bir feststehend;elde bulunmak vorliegen;elde edilmez uneinnehmbar;elde etmek beschaffen; Bodenschätze usw gewinnen; ziehen; jemanden abwerben; erobern; einnehmen;elde mi? (ganz) unmöglich!;eldeki vorliegend, vorhanden;elden persönlich, selbst, von mir aus;elden ağıza yaşamak von der Hand in den Mund leben;-i elden bırakmak verzichten (auf A);elden çıkarmak veräußern, abstoßen (A);elden düşme aus zweiter Hand;elden geçirmek durchsehen, überprüfen;elden geldiği ölçüde in möglichst großem Umfang;(-in) elden gelmek (jemandem) möglich sein; fam Geld rausrücken, blechen;elimden dikiş gelmiyor ich kann nicht nähen;elden gitmek verloren gehen, einer Sache (G) beraubt werden;ele alınır recht nützlich;ele alınmaz miserabel;ele geçmek in die Hände fallen;ele vermek jemanden ausliefern, verraten; fig verraten (z.B. Alter);eli açık freigebig;eli bayraklı Streithammel m; Aufrührer m;eli boş mit leeren Händen; mittellos; beschäftigungslos;eli çabuk behände, flink; geschickt;onun eli kolu bağlı ihm sind die Hände gebunden; er steht tatenlos da;-de eli olmak seine Hand (bei D) im Spiele haben;eli yordamlı bewandert, erfahren;elinde bulunmak (oder olmak) haben; besitzen; beherrschen;elinde ekşimek liegen bleiben, fam schmoren;elinde kaldı (er/sie) ist die Ware nicht losgeworden;elinden gelen sein Möglichstes (zu tun);elinden gelirse … wenn es in seiner Macht steht, …;elinden tutmak für jemanden sorgen;-in eline bakmak auf jemanden (materiell) angewiesen sein;-in eline geçmek Geld verdienen, bekommen;-in eline kaldım (er/sie) war ( oder ist) meine einzige Stütze;elini sürmemek nicht berühren; sich nicht herablassen;-e elini uzatmak jemanden unterstützen;-den elini yıkamak die Finger von (D) lassen;elinin altındadır etwas steht zu seiner Verfügung;elin(iz)e sağlık gut gelungen!, danke schön! (für Essen und handwerkliche Tätigkeiten);eller yukarı! Hände hoch!el2 Volk n; Land n; Heimat f; Fremde(r); Außenseiter m;el gün alle, (das) Publikum, die anderen;el oğlu (der) Fremde -
6 hamil
hamiline yazılı çek Inhaberscheck m -
7 kopyacı
kopyacı s -
8 olarak
-
9 sınav
sınav sPrüfung f\sınav vermek die Prüfung bestehen\sınava çekilmek geprüft werden\sınava girmek an einer Prüfung teilnehmenyazılı/sözlü \sınav schriftliche/mündliche Prüfung -
10 tablet
-
11 tahrirî
-
12 yoklama
См. также в других словарях:
yazılı — sf. 1) Yazılmış olan, muharrer, sözlü karşıtı Yazılı bir kâğıt. 2) Üzerinde yazı bulunan, yazısı olan Yazılı taş. 3) is. Yazılı sınav 4) ekon. Geçerli olan, nominal Birleşik Sözler yazılı bildirim yazılı emir yazılı hani … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı — sif. 1. Üstündə bir şey yazılmış, üstündə yazı olan. Yazılı daş. – Milis rəisi gözlərini əlindəki yazılı kağıza dikib, gərgin vəziyyətdə nə isə düşünürdü. Ə. Vəl.. 2. Qrafik işarələr (yazı) vasitəsilə ifadə olunmuş; yazılmış. Yazılı məlumat.… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yazılı sınav — is. Öğrencilerin ve değişik kurumlara alınacak kişilerin bilgi ve becerilerini yazılı olarak ölçmeyi amaçlayan sınav, yazılı, yazılı yoklama, yazılı imtihan … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı bildirim — is. Herhangi resmî bir işlemin, ilgili kişiye yazılı olarak bildirilmesi İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden itibaren başlar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı emir — is. Kamu hizmeti ve görevlerinin yerine getirilmesi için üstün asta yazılı olarak verdiği veya daha önce sözlü olarak vermiş olduğu emrin yazıyla tekrarlanmış biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı imtihan — is. Yazılı sınav … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı kâğıdı — is. Yazılı sınavda kullanılan ve cevapların yazıldığı kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı soru önergesi — is. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yazılı olarak cevaplandırılması istenen soru … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı yoklama — is. Yazılı sınav … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı hani — is., hay. b. Hanigillerden, uzunluğu 20 30 cm olan, Akdeniz de yaşayan, eti yenen bir balık (Serranus scriba) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı hukuk — is., huk. Yasama organı tarafından kabul edilen ve yayımlanan hukuk … Çağatay Osmanlı Sözlük